Değerli Meslektaşlarım, Milletimizin geleceği olan Sevgili Öğrenciler;

   "Türk Milletinin bağımsızlık ve özgürlük sevdasının, kutsal değerleri söz konusu olunca ortaya koyacağı mücadele azminin dile gelmiş hali olan İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Milli Marş olarak kabul edilişinin 103.yıl dönümü münasebetiyle hazırlanmış olan programı izlemek için burada toplanmış bulunuyoruz.

  Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy olmak üzere ebediyete irtihal etmiş milli mücadelemizin tüm kahramanlarını saygıyla ve rahmetle anıyorum.

  Milletler için en önemli unsur hür ve bağımsız bir devletin himayesinde özgür bir vatan üzerinde yaşabilmektir.

Tarihi şan ve şerefle dolu olan yüce Türk Milleti birlik ve beraberliği ile birçok zorluğun üstesinden gelmiş, hiçbir zaman esaret altına girmemiş ve hep hür ve bağımsız yaşamıştır.

Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan o karanlık günlerde milletimize moral vermesi ve ümit olması için bir coşkuya, bir heyecana ihtiyaç vardı. Milli Mücadelenin manevi cephesinin kahramanlarından olan milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı bu anlamlı şiir,  milletimizin birlik ve beraberliğini artırarak heyecan ve kurtuluşa olan inancını pekiştirmiştir. Geçmişinden aldığı güç ve moralle her bir ferdimiz kurtuluş için yapılan milli mücadeleye destek vermiştir.

Şairimiz bu şirinde eşsiz tarihimizi mısralara dökerek bayrağımıza, insanımıza çok anlamlı mesajlar vermiştir. Türk milletinin şanlı tarihini ve kahramanlığını en anlamlı şekilde özetleyen İstiklal Marşımızın her mısrası, her kıtası milletimizin kalbinde, dilinde ilelebet muhafaza edilecektir. 

Değerli meslektaşlarım bugün bizlere düşen en büyük görev, şairin "kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda" dediği cennet vatanımıza sahip çıkarak Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar yaşatmak ve Akif'in "Asım Nesli" dediği bilinçli nesiller yetiştirmektir. "Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni dursun bu hayâsızca akın" mısrasını kendimiz için bir görev ve sorumluluk olarak görerek mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değmemesi için, bu ezanların ebedi yurdumun üstünde inlemesi için, al bayrağımızın hep bu vatan üzerinde şanla ve şerefle özgürce dalgalanması için çalışmaktır.

Sevgili öğrencilerim, şairimizin 

"Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı! 

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. 

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı; 

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı."  

Mısralarını kendinize yazılmış tarihten bir mektup olarak kabul edip bu vatana sahip çıkıp, bu millete hizmet etmek için birbirinizle yarışmalı gerektiğinde "canı cananı bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek beni vatanımdan cüda" diye bilmelisiniz. Akif'in hayatını okumalı bilmeli, anlamalı ve O eşsiz şahsiyete yakışır bir fert olmak için çalışmalısınız.

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ...

-Boğamazsın ki!

-Hiç olmazsa yanımdan kovarım. Mısralarını kendinize ilke edinip her zaman zalimin karşısında mazlumun yanında olmalı, tarihimizle, ecdadımızla gurur duymalısınız

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!

Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Mısralarını yaşam felsefeniz yapıp nerede olursa olsun her zaman hak ve hakikatin yanında olmalısınız.

Bu duygu ve düşüncelerle; başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, İstiklal Marşı'nın Şairi Mehmet Akif Ersoy'u ve İstiklal Savaşı'nın tüm kahramanlarını bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

Son söz olarak  "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı Yazdırmasın"